13 yaşında pat diye ortadan kaybolan küçük bir kız çocuğu, hiç olmaz derken yer alan bir DNA delili ve kayıp minik kızı bulmaya ant etmiş bir savcı. Yara isimli 4k formatlı bu gerilim dolu film gerçekten gerçek bir olaydan esinlenilerek ekranlara taşınmıştır.
Yara meşhur ve başarılı bir atlet olmanın hayalini kurmakta olan ve Arap kökenli bir ailenin biricik kızıdır. Babası da annesi de onu çok sevmekte ve sporcu olma hayallerine karışmamaktalardır. Bu yüzden de Bere her Çarşamba günü rutin bir şekilde spor salonuna gitmekte, antreman yapmakta ve akşam da eve yürüye yürüye dönmektedir. Bu Yara’nın ailesi için rutin bir olaydır ve Yara bu Çarşamba da yeniden spor salonuna gitmiştir. Ama daha önce eve hiç geç kalmayan Yara bu sefer saatler geçmesine karşın eve dönmemiştir.
Yara’nın ailesi kızlarını ararlar ve hemen polise de durumu bildirirler. Ancak polis ilk olarak aileye bakar ve ailenin bu durumla ilgili olup olmayacağını analiz etmek ister. Buna çıldıran aile yalnızca kızlarını geri istediklerini basında bildirmeleri üstüne savcının gözü bu kere çevredeki yakın kişilere döner. Ama buradan da bir şey bulamayan savcı her ne dek Yara’nın kaçmadığını bilse de neler olduğunu ilk olarak bütün kestirememektedir. Fakat bir anda ortaya çıkan bir kanıt her şeyi bir an da değiştirir. Bere’nın defalarca oysa geçiş yolunda bulunan ipuçları ve bir de diğer taraftan DNA örneği ortaya çıktığında savcı bundan böyle durdurulamaz ayla kazanç. Çünkü ufak Yara’yı halen canlı bulmak için bir talih vardır ve bu DNA örneği de olur ya de tek talih olacaktır. Fakat savcı bu örneği başka biri ya da birileri ile karşılaştırmalıdır fakat bu basit değildir. Sonunda yetkilerini aşan ve üstlerinin yetkilerini de kullanan savcı bulunan DNA örneği ile yüzlerce kişiden aldırdığı DNA örneklerini karşılaştırmaya başlar. İşte o vakit da suçlu veya suçlular yolun sonuna yaklaştıklarını anlamaya başlarlar.